1 Mart 2022 Salı

Motivasyonu Nasıl Sağlayabilirim?

Başarmak 3 seviyeden oluşur :

1- Hedef belirlemek (Ne istediğimizi detaylıca bilmek)
2- Bu hedefe ulaşabilmek için neler yapılacağını tespit etmek (yol haritası)
3- İstikrarla bu yolda ilerlemek.

Genelde ilk 2 maddeyi çoğu insan halleder.
Çünkü bunlar eylem değil, plan aşamasıdır.
Ne zaman ki eyleme geçilir, o noktada tıkanıklık yaşanmaya başlanır.
Bu tıkanıklığı önleyecek tek unsur : Motivasyonunuzdur.

Kişisel hedef, iş/okul başarısı, yapmak istediğiniz ama bir türlü gücünüzü toplayamadığınız için yapamadıklarınız, erteleme huyunuzdan vazgeçme
veya
ilişkinizde doğru davranma konusunda istikrar sağlayabilmeniz için bu motivasyon yazısını hazırladım.

Motivasyonu nasıl sağlayabiliriz?

1- Sonuca Odaklanmalısınız.

Açık denizde bir yüzücü, karayı göremediği için boğularak ölmüş.
Eğer karayı görseydi, gücünü daha verimli kullanarak 'az kaldı nasılsa' algısıyla karaya varırdı.
İşte sonucu resmedebilmek, bu derece önemli.

Bu yola çıkmanıza sebep olan sonucu zihninizin bir köşesinde daima tutun.
Bunu başardığınızdaki halinizi düşünün.
İmgeleyin. (5 duyu organınız ile hayal ederken hissedin)
Pes etmeye yaklaştığınızda, gerilemeye başladığınızı fark ettiğinizde hemen gözünüzü kapatıp başardığınızı hissedin.
Sonucu net görmek, sizi kamçılayacaktır.

2- Ödül Koyun

Ceza koymak yok, ödül var.
'Yapamadım, başaramadım, kendimi cezalandırayım' psikolojisi sizi daha da aşağı çeker.
Bunun yerine:
'Başardığım zaman kendime şunu yapacağım' gibi bir ödül belirleyin.

Örneğin : Bir kıyafet beğendiniz. Normalde onu hemen alır, giymeye başlardınız.
Bu kez durun ve 'Ben bu hafta/ay hedeflerimi tamamlayınca bunu alacağım' deyin.
Veya
Gitmek istediğiniz bir yer var, oraya hemen plan yapıp gitmek yerine, başarının ardından keyif yemeğini orada yiyeceğinizi belirleyin.
Bu hem çok daha haz verecektir, hem de ödül olacağı için kararlılığınıza teşvik olacaktır.
Maddi manevi aklınıza gelebilen her sizi mutlu edecek unsuru ödül kategorisine koyabilirsiniz.

3- Başaran Kişileri Gözlemleyin

Hedefiniz her ne ise, bunu başaran kişileri bulun.
Dünyada veya ülkemizde elbette bunu yapan insanlar vardır.

İlişki üzerinden gidelim :
İstediğiniz auraya, ilişki düzenine, evliliğe, hane hayatına sahip olduğunu düşündüğünüz birini bulun.
Sosyal medya uçsuz bucaksız bir deniz.
Elbette gösterilen hayat ile gerçek hayat arasında fark oluyor ama illüzyon bile olsa, o görünen kısım sizi besleyecektir.
Bizim için de önemli olan bu.

Hedefinizi gerçekleştiren başka kişilerin olduğunu görmek, zihninize 'sen de yapabilirsin' sinyalini verecek.

Zayıflama hedefiniz var ise :
Kiloları vermiş, düzenini oturtmuş, sporuna giden, sağlıklı beslenen kişileri takibe alabilirsiniz.
Onları gördükçe sizin de o çizgiye yaklaşmaya başladığınızı fark edeceksiniz.

İş hayatında başarı hedefiniz için :
Aynı veya benzer sektörlerdeki insanları takibe alın. Onların günlük rutinlerini, duruşlarını, neler yaptıklarını gözlemleyin.

Günümüzün çoğu telefona bakarak geçiyor, o halde neden bunu verimli hale dönüştürmeyelim?

4- Normal rutininize, hedefinize giden yol ile ilgili bir eylem ekleyin.

Araştırmalar gösteriyor ki, rutinlerimizi zihnimiz otomatik olarak yapıyor ve biz buna bir eylem dahil ettiğimizde, zihin bunu da otomatik yapmaya başlıyor.

İki örnek ile anlatalım : 

- Hayatınıza olumlama yapmayı adapte etmek istiyorsunuz. Bir türlü istikrar sağlayamadınız, unutuyorsunuz, bazen haliniz olmuyor, 'yarın yapayım' diyorsunuz...
Hepimiz diş fırçalıyoruz. Diş fırçalama bizim için bir rutin.
O halde, fırçalarken ayna karşısında gözünüzün içine bakarak olumlama cümlelerini içinizden tekrar edebilirsiniz.
Veya olumlama ses kaydınız var ise, diş fırçalarken / duştayken onu açın ve dinleyin.

- Yabancı dil öğrenmek istiyorsunuz ama hep ertelediniz.
İşe/okula giderken yolda gidiş-geliş ortalama 1 saatinizi harcadığınızı düşünelim.
O 1 saatte defalarca dinlediğiniz şarkıları dinlemek yerine, sesli Ingilizce öğreten yayınları dinlemeyi deneyin.

Zaten var olan eyleminize bunu eklediğinizde, zihin onu da rutin olarak sentezlemeye başlayacaktır.
Süreç içerisinde ise, gelişimi fark edeceksiniz.

5- Bunun bir süreç olduğunu kabullenin.

Herkes, her şeyin 5 dkda değişmesini ister.
1 günde 5 kilo vermek, 1 senedir verdiği cepteliği 1 günde yıkabilmek, başarının hemen onu bulması gibi...
Böyle bir dünya yok.
Eğer olsaydı, başarı kelimesinin bir anlamı kalmazdı.

Zamandan korkmayın, acelecilik şeytanın işidir.
Günler öyle de böyle de geçiyor zaten.
Önemli olan an'da ne yaptığımızdır.

Sürece yayarak, 
düşseniz bile kalkarak, 
kendi gücünüzü kullanarak ilerlediğinizde başaramayacağınız hedef yoktur.


Çok sevgilerimle 💙


İlişkiyi evliliğe nasıl götürebilirim? Cepteliği nasıl kırarım? için : https://www.iliskikocubal.com/site/urun/ne-yapmam-lazim/

'İlişkim yok, yalnızım ve aşk hayatımı oluşturmak istiyorum' diyenler için :

'Mevcut ilişkim var ama iletişimde sorun yaşıyorum' diyenler için :

Kendi sesimden olumlamaları dinlemek için :

1 Haziran 2021 Salı

Aşk için edilebilecek Dua ve Esmalar / Kuş tüyü anlamı

 Merhabalar :)

Geçtiğimiz günlerde, Instagram hikayelerimde zikir ve esmalardan bahsetmiştim.

Bu konuda çok fazla bilgi kirliliği olduğu için hepsini bir araya toplamak istedim.

Karşınıza çıkan Kuş Tüyü Anlamları :

Melekler hep bizimle. Kendilerini aslında gösteriyorlar ama biz algılayamıyoruz.

Bazen rüya ile, bazen tesadüf gibi gözüken ama aslında tesadüf olmayan bir konu ile, elimize aniden konan uğur böcekleriyle, bazen de kuş tüyleri ile...

Son zamanlarda bir konu, zihninizi epey meşgul ediyor ise karşınıza çıkan kuş tüyleri melek habercisidir.

Bu tüy arayarak bulduğunuz değil, kendiliğinden önünüze düşendir.

Örneğin : Bir anda yanınızda belirdiyse, tam adım attığınız önünüzde duruyor ise, evinize düştüyse, camı açtığınızda gözünüze çarptıysa habercidir. 

Beyaz tüy : Aklınızdaki konunun olumlu sonuçlanacağını işaret eder.

Gri tüy : İstediğinizin olacağını ancak bir takım engebeleri aşmanız gerektiğini belirtir.

Siyah tüy : Uyarıdır. Aklınızdaki konu ile ilgili başka bakış açılarından bakmalı ve dikkatli olmanız gerektiğini haber eder.

Dua ve Esmalar ile ilgili :

Kaç kez okumanız gerektiği tamamen size bağlı. Ne kadar fazla olur ise, o kadar faydasını görürsünüz.

Çünkü söyleme sayınız arttıkça, titreşimi de artar ve daha etkili hayatınıza nüfuz eder.

Ben yine de yanlarına önerilen sayıları yazmaya çalışacağım.

Abdestli olunsa elbette daha iyi, ancak önemli olan niyettir ve kalbinizdir.

Okumak içinizden geliyorsa ve abdeste engel olan kalıcı bir durumunuz var ise (kalıcı oje, dövme gibi) yine de okuyun. Gönlünüzden geleni Allah mutlaka duyacaktır.

Aşk için Okunabilecek Dualar

Evlenmeden önce okuduğum ve etkisini gördüğüm dualar :

Taha suresinin ilk 12 ayeti, 21 kez. Direkt evlilik içindir.

Duha suresi 7 kez.

Salat-ı Tefriciye 4444 kez, çok etkili bir dilek duasıdır. Sadece aşk değil, istediğiniz tüm konularda Allah'ın desteğini alırsınız.

1000 İhlas : kuvvetli dilek duası. Özellikle kandil, kadir gecesi gibi günlerde okunmalı.

Furkan suresi 74. ayet : Hayırlı evlilik içindir.

Fetih ve Nisa sureleri birlikte yine evlilik için etkilidir.

114 kez Kevser Suresi : Kısmet açmak içindir.

Belirttiklerimi ilişkiniz yoksa bile okuyun, hepsi aşk hayatınızda olumlu etki sağlayacaktır.

Yorgunken, kafanız dalgınken değil odaklandığınızda okumanızı öneririm.

Aşk hayatınız için Esmalar :

En bilineni ve direkt konuya hitap edeni : Ya vedüd 21 kez önerilir.

Ya Velliy : ilişkide huzur için.

Er Rahman ve Ya Habib : Barışmak için.

41 kere 'Ve elkaytü aleyhe mehabbeten minni' : Aranızın ısınması içindir.

256 defa Ya Nur : Sevilmek için / Aynı zamanda Nur suresinin 35. ayetini de 7 kez okumanız aynı etkidedir.

*** Her konuda olduğu gibi, duada da aşırı abartıdan uzak durun. Neye gereğinden fazla gömülürseniz, ters etki alırsınız. En basitinden yaşamamız için gerekli olan suyu bile çok fazla içtiğinizde zehirlenirsiniz. Her şey dozunda güzel ve etkili. Siz gerekeni yapın ve ardından akışa bırakın...

Böylece isteklerinizin yaşamınıza gelmesi için alan tanınmış olur.

Tabii sadece dua etmek yetmez :) Doğru davranmak da gerekir.

'Biz her insanın kaderini, kendi çabasına bağlı kıldık' İsra Suresi, 13

Evet, dua ile kader değişir.

Evet, davranış ile de kader değişir.

Duanızı ettiniz, karşınıza eşiniz çıktı ama akıl ve fikriniz ile yanlış davranırsanız elbette onu kaybedersiniz.

A'dan Z'ye bir ilişkinin nasıl ilerleneceği, evliliğe nasıl gideceği, cepteliği kırmanız, doğru iletişimi kullanmanızı tüm kitaplarımda yazdım.

İçindekiler kısımlarını instagram mağaza bölümünden görebilirsiniz.

Almanızın ardından 24 saat içerisinde mailinize gelmektedir. <3

Doğru İletişim ve Davranış için : https://www.iliskikocubal.com/site/urun/dogru-iletisim-ve-davranis/

Ne Yapmam Lazım? (evlilik ve ceptelik için) : https://www.iliskikocubal.com/site/urun/ne-yapmam-lazim/

Gerçek O'nu Tanı (bir insanı çözmek için) : https://www.iliskikocubal.com/site/urun/gercek-onu-tani/

En Etkili 50 Yöntem (birbirinden bağımsız 50 taktik) : https://www.iliskikocubal.com/site/urun/en-etkili-50-yontem/

Aşk Hayatınızı Geliştirmenin Yolları (yapılan yanlışlar ve doğruları) : https://www.iliskikocubal.com/site/urun/ask-hayatini-gelistirmenin-yollari/

İlişki Nasıl Yürütülür? (en temel kitap) : https://www.iliskikocubal.com/site/urun/iliski-nasil-yurutulur/


Çok sevgilerimle

Bal.

31 Mart 2021 Çarşamba

Üzüntülü Halden Nasıl Çıkılır?

Üzüntü, hepimizin hayatının bir döneminde mutlaka yaşadığı bir duygu durumu.

İlla aşk hayatımızla ilgili değil; birini kaybetmemiz, iş/okul hayatında sıkıntı veya sağlıkla ilgili bir sorun bizi depresif ruh haline itebilir.

Buna : Sürekli üzüntü, kendini toparlayamama, hayattan zevk alamama, hiç bir şey yapmama isteği diyebiliriz.

Öncelikle şunu bilin : Her şey geçiyor. Ne geçmedi ki? 

Dünyadaki en büyük acı evlat acısı derler, ona bile alışıyor insan...

Bu süreç her türlü geçecek, önemli olan kısa tutmanız ve hayatınızda kalıcı hasara yol açmamasıdır.

Kalıcı hasardan kastım : Bu ruh haliniz yüzünden işten ayrılmanız, okulda başarısızlaşmanız, sorumluluklarınızı yerine getirmediğiniz için sıkıntıların ortaya çıkması veya sağlığınızda sorunlar yaratması.

Bunlar yaşam kalitenizi birebir etkileyeceği ve ileride bugünlere dönüp baktığınızda 'Ben kendime ne yapmışım?!' diyeceğiniz için, şimdiden önlemeniz yararınızadır.

Nasıl Baş Edebilirsiniz?

1- Önce Üzüntünüzü Yaşayın ve Tüketin.

Ağlamayı bastırdığınızda, sonrasında daha çok ağlamanıza neden olur.

Kendinize 3 gün verin, 3 gün üzüntünüzü doya doya yaşayın. Ağlamak mı istiyorsunuz? Ağlayın.

Tıka basa yemek mi yemek istiyorsunuz? Yiyin. Uyumak mı istiyorsunuz? Uyuyun.

Her şeyi yaşayın ve tüketin.

2- Sizi Üzen Konuları tek tek Yazın, Yüzleşin ve Yakın.

Yazma ve yakma eylemini ara sıra paylaşıyorum, bilenleriniz vardır.

İç rahatlatma için kesinlikle çok etkilidir.

Kağıda uzun uzun mektup gibi değil, madde madde sıralayın.

Örneğin : erkek arkadaşınızdan mı ayrıldınız?

Onun tüm eksi yönlerini yazın, size yaptığı haksızlıkları, ayrılığınızı ve o ayrılığın size hissettirdiklerini...

Ardından yakın, kağıt yanarken izleyin, izlerken içinizden de tüm bunların yanarak kül olduğunu hayal edin.

3- Sizi Mutlu Eden Şeyler Neler?

Örneğin: En sevdiğiniz tatlı, sohbet etmekten en çok hoşlandığınız arkadaşınız(tabii üzüldüğünüz konuyu değil, normal gündelik konuları konuşun), en çok dinlediğiniz şarkı (acılı olmayan), yürüyüş veya aklınıza ne geliyor ise...

Biliyorum o an onu da yapmak istemeyeceksiniz ama kendinizi itin.

'İtemiyorum' diyorsanız, bunu yaptığınızda hayatınızın daha iyi bir mertebeye gelecek olduğunu hatırlayın ve itin.

Günde 1 tane en sevdiğiniz şeyi yapmaya başlayın.

4- Motivasyonu Sağlayın.

Motive edici sözler insanı bir anda ayağa kaldırabilir.

Bazen duyduğumuz tek bir söz, bizim tüm bakış açımızı değiştirebilir.

Genel geçer olan bazı sözleri buraya bırakıyorum :

- 'Ben neleri aştım, neleri atlattım, bunu elbette aşarım.'

- 'İnsanlar neler yaşıyor, benimkide dert mi?'

- 'Şu an kendimi üzmek, durumu daha da kötüleştiriyor. Ayağa kalkıp, hayatımın akmasına izin vereceğim.'

- 'Onunla nasıl tanıştıysam, başkası ile de tanışırım. Kalbim, vicdanım rahat ise ve yapabileceğim bir şey yoksa, neden üzüleyim?'

- 'Ben güçlüyüm, bunun gibi durumları gayet güzel idare edebiliyorum'

- 'Hayat akıyor, ilerleyen kazanır. Durmayacağım, kendime bunu yapmayacağım.'

gibi kendiniz de oluşturabileceğiniz motivasyon cümleleri hazırlayın.

İçiniz daraldığında, aynada gözünüzün içine bakarak okuyun.

5- Mutlaka Yeni Odaklar Yaratın

Ruhunuzun beyni yoktur. Ona ne verirseniz, hemen inanır.

Başka odaklar bulduğunuz zaman, ruhunuz kendisini onlara vereceği için, esas konuyu arka plana atmaya başlar.

Evet, bu süreçte hiç bir şey yapmak istemiyorsunuz ama zorlamanız lazım.

Size yardımcı olabilecek tek kişi yine sizsiniz.

Yeni odaklar neler olabilir?

- Hayatınıza yeni bir amaç ekleyebilirsiniz. Kilo vermek, rutin eklemek veya bir dil öğrenmek gibi.

- Uzun zamandır görüşmediğiniz arkadaşlarınız ile irtibata geçerek, havanızın değişmesini sağlayabilirsiniz.

- Yetişkin boyamaları, puzzle, evinizde bir şeyleri değiştirmek gibi el beceresi yapabilirsiniz.

Böylelikle özünüze dönmek için basamaklar yaratmış olursunuz.

❤Unutmayın :

Hiç bir şey şıp diye olmaz, her şey biraz zaman alır.

'1 gün yaptım olmadı' diyerek hemen pes etmeyin. Kendinizi, kendiniz için birazcık zorlayın. 


💖İlişkiler ile ilgili, problemlerin çözümlerini içeren e-kitaplarım için :

https://www.iliskikocubal.com/site/urun/ne-yapmam-lazim/

26 Ocak 2021 Salı

Giden Neden Geri Döner ?

Özellikle uzun süren ilişkilerde, ayrılıp barışmalara çok rastlarız.

İlla ki kavgalar edilir, kopulur, büyük sözler söylenir ama sonrasında yine birleşilir.

Hele ki, lise döneminde veya üniversitenin başlarında ilişkiniz başladıysa, bu durumla daha sık karşılaşabilirsiniz.

Çünkü:

Yaşlar gençken hayatlar oturmamış, duygusal olgunluklara erilememiştir. 

Bu durum fevriliklere, ani tartışmalara ve rest çekip gitmelere daha fazla meyil verir.

Giden neden gelir?

Bu sorunun cevabını kendinize sorun.

Gittiğiniz yere neden geri dönersiniz? 

- Bağınız bitmediğinden,

- Kime giderseniz gidin, ondaki gibi tat bulamamanızdan,

- Ayrı kalınca sevdiğinizi daha net anlamanızdan...

Genelde giden neden geri gelir?

%80'lik kesimin sevmesine rağmen ilişkiden gitme sebebi : hayatsal stresleridir.

Özellikle erkekler yaratılış gereği 1 konuya odaklandıkları zaman, diğer her şeyi geri plana atarlar.

Örneğin : İş ile ilgili bir sorun olduğunda, aşk hayatını farkında olmadan, yapı gereği geriye atar. Kadın ise 'bu adam neden benimle ilgilenmiyor?' diyerek kafasında kurmaya başlar.

Kadın söylendikçe, enerjisini erkeğe yükledikçe, erkek kaçar. Çünkü zaten düşünmesi ve halletmesi gereken bir sürü problem vardır.

Hele bir de kadın cepteyse, erkek gitmekten hiç korkmaz. Bilir ki, kadın ne olursa olsun hala orada durup onu bekleyecektir.

İşte bu sebeplerden, erkek dönemsel olarak ilişkiden gidebilir.

Sonrasında hayatındaki sorunları halletmeye başladıkça, gündemi hafifler ve geri plana attıklarını öne almaya başlar.

Toplumda şöyle bir yanılgı var :

'Giden geri geldiyse, daha iyisini bulamadığı içindir.' diye.

Kesinlikle katılmıyorum. 

Siz, çok sevdiğiniz ve uzun süren bir ilişkinizden bir sebepten gittiniz diyelim.

Karşınıza ondan daha nitelikli, daha iyi özelliklere sahip biri çıktı.

Eğer ruhunuz bir şey hissetmez ise, yeni kişiyi hayatınıza alamazsınız. Ruhunuz yine eskiye yönelir.

'Daha iyi' kavramı hayattaki her unsur için hep var. 

Önemli olan o hissel durum, ruhsal bağdır. Ve bu kolay kolay yakalanabilen, sizin seçebileceğiniz bir şey değildir.

O nedenle,

gidenin geri dönmesi başkasını bulamadığından değil, sizin ilişkinizin dinamiği ve onun hayat şartları ile ilgilidir.


Çok Sevgilerimle 💜


Cepteliğinizi kırmak için ve ilişkinizi evliliğe götürmek için, E-Kitaplarımdan faydalanabilirsiniz :

https://www.iliskikocubal.com/site/urun/ne-yapmam-lazim/

5 Aralık 2020 Cumartesi

Uzak Mesafe İlişkilerinde Nelere Dikkat Edilmeli?

Günümüzde zaten ilişkiler zor, bir de uzak mesafe olunca bu zorluk fazlalaşıyor...

Bir yanınız ikinizin sevgisine inanırken, diğer yanınız da 'ya gözden uzak olan, gönülden de uzak olursa?' şüphesine kapılıyor. Bu şüphe son derece yersiz.

Ne kadar paniklerseniz, o kadar hatalı davranırsınız ve bu ilişkinizin enerjisine yansır.

Üniversitede bir arkadaşım, liseden beri biri ile beraberdi. Üniversitede erkek arkadaşı Londra'ya okumaya gitti, kız ise İstanbul'da okuyordu. 5 sene boyunca ilişkilerini bu şekilde devam ettirdiler. Sonrasında sevgilisi ülkemize geri döndü ve evlendiler. Elbette o süreçte ayrılıkları, kavgaları olmuştur. Ancak mesafe onlar için engel olmadı.

Eğer gözünüzde mesafeyi büyütürseniz, aranızı enerjisel olarak soğutursunuz.

Gözünüzde büyütmeyin, bunu bir çok çift yaşıyor.

Size 6 maddede, uzak mesafe ilişkinizde yarar sağlayacak öneride bulunacağım :

1- Mesajdan ziyade görüntülü konuşma ve telefon görüşmesine özen gösterin.

Sesinizin ve görselliğinizin karşı tarafa yansıması, aranızı daha da ısıtacaktır. 

Yalnız şunu unutmayın: kimi insan görüntülü konuşmayı ve telefonda saatlerce sohbet etmeyi sevmez.  Eğer onun yapısında böyle bir durum var ise, zorlamadan arada bir arayarak bu kıvamı yakalayabilirsiniz.

2- Sorgulamayın, suçlamayın. Ona güvendiğinizi mutlaka hissettirin.

Sık yapılan hata : uzakta olunduğu için daha fazla üzerine düşmek, sürekli nerdesin? diye sormak, ona bazen inanmamak ve kafada kurmak...

Tam tersi, siz ona sanki yakınındaymış gibi güven duymalısınız.

Mesajlaşırken 'Ne yapıyorsun? / Nerdesin?' DEĞİL. Nasılın? deyin.

O isterse ne yaptığını akabinde söyler.

Rahat bırakırsam iyice rahat davranmaz mı? diye düşünebilirsiniz.

cevap kocaman bir hayır. Aksine siz baskıladıkça kaçar, rahat kaldıkça da sizinle olmak ister.

3- Gereksiz dertcikleri, büyük problem sanmayın.

Normal ilişkilerde de gerilimden uzak durulmalı, ancak uzak mesafede buna daha fazla dikkat etmek gerekiyor.

Kafanıza bir şey taktığınızda, bu gerçekten önemli bir konu mu? Yoksa canınız sıkıldığı için mi sarıyorsunuz? kendi içinizde muhakemesini yapın.

Sürekli mızmızlanan, şikayet eden olursanız görüşerek düzeltemeyeceğiniz için sizden uzaklaşabilir.

4- Görüşmek ile ilgili baskı yapmayın.

'Hadi, ne zaman geleceksin? Bu hafta gelmiyor musun? Ama ben seni özledim, sen özlemedin mi?'

Bu gibi cümleler tamamen ilişkinin katilidir.

Hep siz onu görmeye giderseniz, denge bozulur. 1 siz gidin, 1 o gelsin. 

Gelemiyor mu? o zaman bir sonraki zamanı beklersiniz. Maksimum 2 kez üst üste siz onun yanına gitmelisiniz. Eğer bu fazlalaşırsa, partneriniz gevşer ve olayın rengi değişir.

Baskı yapmayın, o da istiyor ancak herkesin bir hayatı ve sorumlulukları var. Bu yoğunluğun içerisinde vakit ayıramıyor olabilir, gayet doğal. Unutmayın, sizin de bir meşguliyetiniz ve hayatınız var. 

💛Sürekli müsait olursanız, değersizleşirsiniz.

5- Online oyunlarda / aktivilerde bulunun.

Bir çok platformda ve uygulamalarda interaktif oynayabileceğiniz oyunlar var.

Hem tatlı bir rekabetin olması hem de beraber bir aktivite içerisinde olmanız size iyi gelecektir.

Online platformda edineceğiniz bir öğreti de buna dahil olabilir, örneğin dil öğrenmek veya online seminerler... Ortak konu oluşacağı için sohbetinize farklı bir tat katılmış olacaktır.

6- Onda bir eşyanız olsun.

Bakınca sizi hatırlayacağı bir obje olmalı. Ona verdiğiniz bir hediye, onun evinde bıraktığınız bir kıyafetiniz veya yeni araba aldığında ona aldığınız anahtarlık...

Görünce sizi anımsayacağı bir şey olduğunda, bağı da arttırmış olacaksınız.

12 Kasım 2020 Perşembe

Aldatıldınız. İntikam mı almalısınız? Yoksa Çekip Gitmeli mi?

Allah korusun diyerek başlayalım konunun derinine inmeye :)

Diyelim ki, eşiniz veya sevgiliniz tarafından aldatıldınız.

Aldatılmanın en acı kısmı, kandırılma hissidir. Onun başkasıyla olmasından çok, sizi aptal yerine koyması canınızı acıtır. 

Canınız acıdıkça, onun da canını yakmak istersiniz. İşte bu noktada intikam duygusu devreye girer.

Ben bir Akrep Kadınıyım, biliyorsunuz. Akreplerin en belirgin özelliklerinden biri kinci olmalarıdır. Evet, ben yapılan kötülüğü unutmam. Ama bir Akrep olmama rağmen, intikam alınmasını doğru bulmuyorum.

NEDEN?

İntikam almak istediğinizde buna ciddi zaman harcamanız gerekiyor.

Planlar yaparak kafa yormanız, yeri geldiğinde susmanız, uğraşmanız ve ömrünüzden zaman vermeniz gerekiyor.

Oysa ben olaya şu pencereden bakıyorum :

Eğer onunla bir daha olmak istemediğinizden ve onu affetmeyeceğinizden eminseniz, çekip gitmelisiniz.

Çünkü o zaten sizde bitmiş, bunca zaman ömrünüzden zaten çalmış, bir de üzerine intikam duygusunu ekleyerek daha fazla yıllarınızı vermeye gerek yok.

Kendinizi düşünmek zorundasınız.

Evet, canınız çok acıdı, acıyor da... Kangren olmuş olan bir parmağı kesmezseniz, o kangren vucuda yayılır. Bedelleri daha ağır olmaya başlar.

Telkinlemeler ile ayakta kalın :

'Benim suçum yok, tüm bunları o yaptı. Çektiğim bedellerin ödülünü mutlaka hayattan alacağım. Artık onu istemiyorum. Önüme bakmak zorundayım. Ayağa kalkacağım. Bir an önce toparlanacağım.' gibi telkin cümlelerini tekrar ederek kendinizi toparlayabilirsiniz.

İşin içinde çocuk var ise,

Elbette velayet için delil toplayabilir, aldatılmayı mahkemeye sunabilirsiniz. Bu ayrı, intikam almak ayrıdır.

Sevgiliniz ise, açıklama bile yapmadan, sadece 'Bunu senden beklemezdim, böyle biri olduğunu bilmiyordum' diyerek uzaklaşın.

Ve emin olun, siz sessiz soğukkanlı durduğunuzda o kişi pişman olacaktır.

İlahi adalet ASLA şaşmaz.

Size yapılan haksızlığın ödülü mutlaka hayatınıza yansır.

Onun yaptığı haksızlığın da cezası elbet ödetilir.

Bu, illa aşk hayatından çıkmaz. İşlerinin rast gitmemesi, elini neye atsa sıkıntı çıkması veya sağlığında ciddi problemler yaşaması da bu cezanın içindedir.

O yüzden 'Aa o çok mutlu, gayet mutlu mesut yaşıyor' demeyin. İnsanlar iyi günlerini yansıtırlar, kötü günlerini değil.

Allah'a havale edip, çekip gitmek, sizin için en doğrusudur.

Böylece daha çabuk toparlanır, ömrünüzden çalmaz, hayatın size getireceği ödülleri daha erken görür ve hatta belki de yeni bir aşka yelken açmış olursunuz.

Öbür türlü intikam uğruna senelerinizi kaybetmemiş, sinirlerinizi bozmamış, hayatınızı ötelememiş olursunuz...


13 Ekim 2020 Salı

İlişki Diri Tutan Unsurlar

 Instagram sayfamda 3 ana unsurdan bahsetmiştim.

Burada bunları nasıl uygulayabileceğinizi ve detaylarını aktaracağım 💚

Derler ya, 'ilişkimizin heyecanı bitti, tadı kalmadı' diye.

İşte bunu ateşlemeniz ve birbirinize olan ilginizin aktif kalabilmesi için bu 3 temel maddeyi uygulamanız gerekiyor.

1- Özgür Bırakmak

Çok doğru bulduğum, anonim bir söz :

 'Birine kelepçe taktığında değil, kanat verdiğinde uçabilmesine rağmen seninleyse; senindir.' 

Sürekli onun profiline, WhatsApp saatlerine bakmamalısınız.

Bir yere gitmek istediğinde 'Hayır gidemezsin' demek yerine, 'Ben oraya gitmenden pek hoşlanmıyorum ama tabii sen bilirsin.' demelisiniz.

Hoşunuza gitmeyen bir tavır sergilediğinde 'Bunu yaptıysan, vardır bir bildiğin' diyebilmelisiniz.

Hiç üzerine gitmeden, onun bir birey olduğunun bilincinde olarak, 'kendi davranışlarından o sorumlu' algısı ile hareket ederek rahat bırakmalısınız.

Takip etmeden, sorgulamadan, suçlamadan ve aynı şeyi sizin kendi hayatınızda da beklediğinizi hissettirerek ilerlemelisiniz.

Bu ilk başta kulağa fazla özgür bir ilişki hissi verebilir ama öyle değil.

Siz an odaklı kalırsanız, diken üzerinde hissetmeden, ona güvenerek ilerlerseniz ilişkinizin kalitesi yükselecektir.

2- Ait Olmamanız

Hep bahsettiğim ceptelik konusu...

İşinizi onun için iptal etmeyin, 'şu saate kadar işim var, sonrasında görüşebiliriz' demeyi bilin.

Sevgiliniz oldu diye hemen arkadaşlarınızı geri plana atmayın. Onlarla da program yapın.

O istiyor diye saçınızı komple değiştirmeyin, siz istiyorsanız değiştirin.

Sürekli arayıp, emek sarf etmek için koşturan biri olmayın, bırakın o da biraz emek verebilsin. Ona bu alanı tanıyın.

3- Dozunda Gel-Gitler Yaratmak

İniş çıkış, kıvamında olduğu sürece sizi diri tutar.

Sürekli sıcaklık verirseniz, mayışır.

Hep soğuk olursanız, ilişki ilerlemez.

Ancak ikisini harmanlayarak, dozunda bir tavır sergilerseniz tadından yenmez :) 

3 gün sıcak 1 gün soğuk, bu dengeyi korumanızı sağlayacaktır.

Soğuk olduğunuz gün, trip atar gibi DEĞİL, meşgul olduğunuzu yansıtın.

O gun yoğunluktan günaydın demeyi unutun, akşam erken uyuyun, telefon görüşmelerinizi kısa tutun...

Böylece sizi özlemesi için bir fırsat yaratmış olacaksınız.


Bu üç maddeyi istikrar ile bozmadan uyguladığınızda değişimi göreceksiniz.

Eğer 3 maddenin 3ünü de yapamıyorsanız, ilişkinizde tatmin olmayan taraf olmaya başlarsınız.

Unutmayın,

Elimde değil dediğiniz her şey elinizde...


Çok sevgilerimle

💛


İlişki Koçu Bal