26 Nisan 2020 Pazar

Sürüklenmek istemeyenlere...

Ondan ayrılamayacağınızı kabullendiniz.
Daha öncesinde defalarca rest çekmiş, ayrılmış ama geri dönmüştünüz.
Bağırmaların, tartışmaların ve ayrılmaların bir işe yaramadığını fark ettiniz.
Her defasında soluğu yine birbirinizde aldınız...

İşte tam bu noktada,
ondan gidemeyeceğinizi fark ettiğinizde devreye sürüklenme hissi girer.
Ne olduğu belli olmayan bir yol olduğu için, boşuna hayatınızı heba ediyormuşsunuz gibi hissedersiniz.

Hem ondan gidemeyeceğinizi anladığınızda,
Hem de hayatınızı sürüklemek istemediğinizde
Ne yapmalısınız?
Bu yazıda bunun cevabını bulacaksınız.

Sizin elinizde gidişatı değiştirebilecek bir hakimiyet yok ise; düşünmeyi bırakın.
Rafa Kaldırın !

Biliyorum, düşünmemek çok zor. Zaten zor olduğu için verimli.
Kendinizi eğitmeniz, otokontrolü sağlamanız gerekli.
Telkin kağıtları oluşturarak bunu yapabilirsiniz.

Telkin kağıdı : Kendinize yazdığınız mektuplardır. Motive edici, kendinizi tutmanızı sağlayıcı yazılardır.
Canınız sıkkın olduğunda, bunaldığınızda bu kağıtları açıp okumanız, ruhunuzu yatıştıracaktır.

Örneğin :
ilişkinizdeki problem onun hayatında yaşadığı karmaşalar. O halde telkin kağıdınıza :
 'Benim yapabileceğim bir şey yok. Benimle ilgili bir problemden değil, onun yaşamıyla ilgili problemler var. Bu bir dış etken. Bunlara ben müdahale edemem. Edemeyeceğime göre düşünmeyi bırakıyorum. Kendi hedef ve planlarıma yoğunlaşıyorum'
gibi bir yazı hazırlamanız ve içiniz daraldığında bunu okumanız etkili olacaktır.

Merkezinize kendinizi almanız gerekiyor.
Kafanızı sadece O'na gömmeyin.
O, sizin net olarak sevgiliniz değil.
Ne olduğu belli olmayan bir yeri var hayatınızda.
Bu nedenle,
Sizinle tanışmak isteyen biri olduğunda ona şans vermelisiniz.
Bu, bir aldatma değildir.
Çünkü 'sevgili' netliğinin sağlanamaması sizden değil, partnerinizden kaynaklı.
Haliyle siz ona ait değilsiniz.

Size yanaşan insanlara şans vermeniz demek, hemen onlarla bir ilişki yaşamak anlamına gelmiyor.
Tanışın, konuşun, vakit geçirin.
Bu, hem özgüveninizin artmasını sağlar; hem de kendinizi kapamamanıza vesile olur.

O'nu rafta tutun, gündeminizde değil.
Savaşmayı, mücadele etmeyi bırakın.
Zaten gereğinden fazla ettiniz, zaten yoruldunuz...
Artık kendi haline bırakma zamanı.

İlk hamle sizden gitmesin, ondan gelsin.
Onun açtığı konuları konuşun, siz konu açmayın.
Görüşmek istediği zaman müsaitseniz görüşün, değilseniz kendi planınızı iptal etmeyin.
Kıskanmayın, göz takibinde olmayın.
Bırakın kimi ekliyorsa eklesin, kiminle konuşuyorsa konuşsun.
Umursamayın.
Kendinizle ilgilenin.

Bu ruh haline girdiğinizde, bir süre sonra karşı taraf sizdeki değişimi fark etmeye başlayacak.
Hemen değil, biraz istikrar ve zaman gerekiyor.
O, sizdeki pes etmişliği gördükçe içindeki avcı güdü tetiklenecek.
Bu kez size daha çok yazmaya, konuşmaya çalışmaya başlayacak.

İşte tüm dengelerin değiştiği an, bu an olacak.

Unutmayın : Eğer sizi hiç sevmiyor olsaydı, bu gel gitler yaşanmazdı; ilk kavgada komple ayrılırdınız. Bir türlü kopamıyorsanız, zemininizde sevgi var demektir.

Gidişata çeki düven vermek ve onu silkelemek istiyorsanız,
bu zamana kadar yaptıklarınızı geri çekmelisiniz.
Bu, konuşma ve tartışmayla olmaz.
Tavırlarınız ile anlatabilirsiniz.


İlişkinizi her açıdan nasıl yürüteceğinizi öğrenmek için :
https://www.iliskikocubal.com/site/urun/iliski-nasil-yurutulur/

Ceptelikten tamamen nasıl kurtulacağınızı, evliliğe nasıl götürebileceğinizi öğrenmek için :
https://www.iliskikocubal.com/site/urun/ne-yapmam-lazim/

Kitaplarımı websitemden alarak okuyabilirsiniz 💗


Çok Sevgilerimle...